- sevda
isim Güçlü sevgi, aşk"Ne şair yaş döker ne âşık ağlar / Tarihe karıştı eski sevdalar" - F. N. Çamlıbel
- dost
isim Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse, düşman karşıtı"Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın" - Âşık Veysel
- sıfır
isim, matematik Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0)
- muhabbet
isim Sevgi"Bilhassa tevazusu ile herkesin hürmet ve muhabbetini kazanmıştı." - N. F. Kısakürek
- canım
canımdan çok sevdiğim
- aşk
isim Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, sevi, sevda, amor (II)"Gönlüm düştü bu sevdaya / Gel gör beni aşk neyledi" - Yunus Emre
- sevgili
isim Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan"Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." - N. Hikmet
- beğenmek
-i İyi veya güzel bulmak"Biz çocuklar evimizi çok beğendik." - A. Kutlu
- istek
isim Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." - Ç. Altan
- sevgi
isim İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu"Seni hep çok sevecek ama verebileceğinden fazla sevgi beklemeyecek karşılığında." - E. Şafak
- tutku
isim İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras"Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir." - B. Necatigil
- düşkünlük
isim Düşkün olma durumu, iptila"Alçak gönüllü bir aydın. Hiç gösteriş düşkünlüğü yok." - N. Cumalı
- arzulamak
-i İstek duymak, özlemek, istemek"O hâl geri gider ve tekrar gelmesi nefsin arzuladığı bir şey olur." - N. F. Kısakürek
- yar
isim Uçurum"Aşağıda daimî akislerle seslenen gürültülü, derin yarlar tehlike hissini kalbimizden ayırmıyordu." - H. S. Tanrıöver
- içtenlik
isim İçten olma durumu, içten davranış, samimilik, samimiyet"Bütün içtenliğimizle aksaklıkları sıralamıştık." - A. Ümit
- sevişmek
nsz, -le Birbirini sevmek"Öyle sevişiyorlardı ki bir gün birbirlerini gücendirdiklerini görmedim." - N. Hikmet
- nevi
Hukuk, çeşit; tür
- sevmek
-i Sevgi ve bağlılık duymak"Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı." - Ö. Seyfettin
- sevi
isim Aşk"Ben gelmedim dava için / Benim işim sevi için" - Yunus Emre
- sevinmek
nsz Sevinç duymak"Babama, bana bir yazı makinesi aldığı için ne kadar sevindiğimi bile gösteremedim." - A. Ağaoğlu
- tatlım
- sevgilim
- aşkım
- sevgilerimle
- sevdicek
- aşık olmak
- aşk, sevgi, sevi, sevgili,