- çözmek
-i Düğümlü, bağlı veya sarılı bir şeyi açmak
- açmak
-i Bir şeyi kapalı durumdan açık duruma getirmek"Kapıyı açıp içeri giriyorum." - A. Ağaoğlu
- yumuşatmak
-i Sertliğini gidermek, yumuşak duruma getirmek
- gevşetmek
-i Sertlik ve gerginliğini bozmak
- salıvermek
-i Bırakmak, koyuvermek, serbest bırakmak"Siz onları ben gelene kadar salıvermeyin lütfen, dedi." - A. Kulin
- gevşemek
nsz Sertlik ve gerginliği bozulmak"Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti." - A. Gündüz
- çözülmek
nsz Çözme işine konu olmak"Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri" - F. N. Çamlıbel
- çözülmek.
- gevşetmek, çözmek, gevşemek, çözülmek
- ishal etmek