- dolu
isim Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü"Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti." - T. Buğra
- dolu
sıfat İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı"Su ile dolu bir şişe."
- zengin
sıfat Parası, malı çok olan, varlıklı, varsıl, variyetli, fakir, yoksul karşıtı"Hepsini birden istemek / Yersiz / Zamanı var / Biz zengin değiliz" - B. Necatigil
- hileli
sıfat Hilesi olan, içine hile karışmış, hile ile yapılmış"Verdiği sözü tutar, itibarı yerinde / Ne kibar tavrı vardır hileli işlerinde!" - E. B. Koryürek
- varlıklı
sıfat Zengin"Sinan, varlıklı bir ailenin çocuğu." - A. Ümit
- paralı
sıfat Parası çok olan, zengin (kimse)
- sarhoş
sıfat Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası bulutlu, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- yüklü, dolu, hileli, tuzak dolu, zengin, paralı, yüklü