- uzman
sıfat Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan"Kuşkusuz hepimiz her alanın uzmanı olamayız." - A. Ağaoğlu
- bilirkişi
isim Belirli bir konudan iyi anlayan ve bir anlaşmazlığı çözümlemek için kendisine başvurulan kimse, uzman, ehlihibre, ehlivukuf, eksper
- yargıya varmak
karşılaştırma ve değerlendirme yaparak bir sonuca ulaşmak, anlam vermek"İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum." - A. Ağaoğlu
- hakem
isim Tarafların aralarındaki anlaşmazlığı çözmek için yetkili olarak seçtikleri ve üzerinde anlaştıkları kişi, yargıcı
- karar vermek
bir sorunu karara bağlamak, kararlaştırmak"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver
- hâkim
sıfat Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen"Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti." - A. Gündüz
- hükmetmek
-e Egemenliği altında bulundurmak
- hüküm vermek
iyice düşündükten sonra bir karara varmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
- muhakeme etmek
yargılamak
- beğenmek
-i İyi veya güzel bulmak"Biz çocuklar evimizi çok beğendik." - A. Kutlu
- tenkit etmek
eleştirmek"Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir!" - A. M. Dranas
- değerlendirmek
-i Bir şeyi yerinde ve yararlı bir yolda kullanmak
- tahmin etmek
yaklaşık olarak değerlendirmek, oranlamak
- yargıç
isim, hukuk Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse, hâkim"Hem benim avukat veya yargıç olmak isteyip istemediğimi de hesaba kattıkları yoktu." - N. Cumalı
- yargılamak
-i Yargıç, bir karara varmak için davalı ile davacıyı dinleyerek sonuca varmak
- yargıçlık
isim Yargıcın görevi, hâkimlik
- hükmektmek
- -e yargıçlık etmek,
- bir davayı çözmek
- doğrusunu araştırmak