- canını sıkmak
sözlerle veya davranışlarla kişinin neşesini kaçırmak, huzurunu bozmak
- azdırmak
-i Azmasına sebep olmak"Merhem yarayı azdırdı."
- tahrik etmek
cinsel isteği, duyguları uyandırmak, artırmak
- alevlendirmek
-i Alevlenmesini sağlamak, tutuşturmak"Ateşi alevlendirmek."
- kızdırmak
-i Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
- hiddet
isim Öfke, kızgınlık"Kocaman bir tas içinde su geliyor, sabun, havlu, kurulama deyinceye kadar hiddeti geçiyor sultanın." - N. F. Kısakürek
- öfkelendirmek
-i Öfkelenmesine yol açmak, kızdırmak
- sinirlendirmek
-i Sinirlenmesine sebep olmak"Aklıma gelince sinirlendiriyor, hasta ediyor." - N. Ataç
- rahatsız etmek
rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak"Ömer Ağa rahatsız bir gülümseme ile yüzünü biraz daha buruşturdu." - H. S. Tanrıöver
- aksatmak
-i Bir işi gereği gibi yürütmemek"Çalışmasını da aksatmamıştı üstelik." - A. Kulin
- gıcık etmek
sinirlendirmek, öfkelendirmek, kızdırmak"Bronşit filan desem öksürük değil gıcık bile yok." - S. M. Alus
- kaşındırmak
-i Kaşınmasına yol açmak, kaşıntı vermek
- tahriş etmek
tırmalamak, yakmak
- sinir etmek
- sinirini bozmak
- kızdırmak, sinirlendirmek, tahriş etmek
- sinirlendirme. ir'ritative sinirlendirici.