- baştan çıkarmak
kötü yola sürüklemek, doğru yoldan saptırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- aldatmak
-i Beklenmedik bir davranışla yanıltmak"Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi." - C. Meriç
- ayartmak
-i Baştan çıkarmak, doğru yoldan saptırmak"Allah'ı ileri sürerek kadınları ayartacak aklınca." - R. H. Karay
- kandırmak
-i Kanmasını sağlamak, inandırmak, ikna etmek"Beni kendisiyle yalnız bırakmaya ve geceyi beraber geçirmeye kandırmak istiyor." - E. İ. Benice
- kandırma
isim Kandırmak işi"O bakışta hiç de melunca bir kandırma fikri gizlenemez." - F. F. Tülbentçi
- aldatarak bir kimseye iş yaptırmak. inveiglement aldatma
- kandırma.
- kandırmak, ayartmak