- araya girmek
iki kişinin arasındaki bir işe karışmak
- müdahale
isim Karışma, araya girme"Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum." - Y. K. Karaosmanoğlu
- müdahale etmek
karışmak, araya girmek, el atmak"Sözümü adi bir müdahale zanneder diye korktum." - Y. K. Karaosmanoğlu
- karışma
isim Karışmak işi"Kendi dillerine başka bir dilden en küçük bir şeyin karışmasına göz yumamazlar." - N. Uygur
- karışmak
-e İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek"Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı." - H. R. Gürpınar
- aracılık yapmak
- arada bulunmak
- dava dahili olmak. intervention aracılık
- diğer olaylar arasında meydana gelmek
- düzeltme maksadıyle araya girmek
- karışma.
- nüfuzunu kullanmak
