- amaç
isim Ulaşmak istenilen sonuç, maksat"Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." - A. Ümit
- kararlı
sıfat Kesin karar vermiş olan"Hatta bu kararlı ve aceleci hâliyle katil suratlı kahveciyi ürkütmeyi başardığı bile söylenebilirdi." - İ. O. Anar
- niyet
isim Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat"Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek." - A. Ümit
- hedef
isim Nişan alınacak yer, nişangâh
- dikkatli
sıfat Dikkat eden, özen gösteren (kimse)
- istekli
sıfat Bir şeye karşı isteği olan"Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik." - A. Ümit
- meram
isim İstek, amaç, gaye, maksat"Benim meramım sana yalnız bir şey sormak." - Ö. Seyfettin
- meşgul
sıfat Bir işle uğraşan, iş görmekte olan"Belediye doktoru, kışın kimya tecrübeleri ile meşguldü." - S. F. Abasıyanık
- hevesli
sıfat Bir şeye, bir işe istek duyan veya merak sarmış olan, istekli, heveskâr"Üstelik bedenleri kesip biçmeye pek hevesli olan bu adam o güne kadar hiç maymun görmemişti." - İ. O. Anar
- gayretli
sıfat Çalışkan, çaba gösteren
- maksat
isim İstenilen şey, amaç, gaye, erek"Bugün oraya gitmeden evvel, Maarif idaresine uğradım. Maksadım evrakı geriye almaktı." - R. N. Güntekin
- ilgili
sıfat İlgilenmiş olan, ilgisi bulunan, alakalı, alakadar, müteallik"Demokrasiyle ilgili sorunlara tanık olmuş ve önemli dersler almıştı." - H. Topuz
- gaye
isim Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenen şey, amaç"İnsanoğlunun gayesi ölmek değil, yaşamak ve galebe çalmaktır." - M. Kaplan
- kasıt
isim Amaç, istek, maksat"Benim durumumdan kasıt, günbegün artış kaydeden içki tüketimimdi." - E. Şafak
- amaç, niyet, dikkatli, niyetli, azimli, istekli
- emilmiþ
- kasıt.
- niyet etmiş. intently dikkatle. intentness sıkı dikkat.