- niyet etmek
bir şeyi yapmayı zihinde tasarlamak, düşünmek, niyetlenmek"Ama benim asıl niyetim eski sevgilisinin adını öğrenmek." - A. Ümit
- düşünmek
-i Aklından geçirmek, göz önüne getirmek"Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım" - N. H. Onan
- istemek
-i İstek duymak, arzulamak"İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." - P. Safa
- seçmek
-i Benzerleri arasında hoşa gideni seçip almak veya yararlanmak için ayırmak"Ben bu kitabı seçtim."
- tasarlamak
-i Bir şeyin nasıl gerçekleşebileceğini düşünmek, zihinde hazırlamak"Nasıl bir iş edinmeyi tasarladığını anlıyorum şimdi." - N. Hikmet
- kastetmek
-i Amaçlamak, amaç olarak almak"Ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum." - S. F. Abasıyanık
- amaçlamak
-i Bir amaca ulaşmayı istemek, istihdaf etmek"Yüzlerce ilaç, onlarca yöntem hep bunu amaçlamıştı." - E. Şafak
- planlamak
-i Yapılacak bir işi belli plana göre düzenlemek
- niyetlenmek
-e Niyet etmek, tasarlamak"Birkaç kere gitmeye niyetlendi." - Y. Z. Ortaç
- meram etmek
üstüne düşmek, yapmak istemek"Benim meramım sana yalnız bir şey sormak." - Ö. Seyfettin
- azmetmek
-e Bir işteki engelleri yenmeye karar vermiş olmak"En azından yirmi beş yıl daha yaşamaya azmettim." - N. Hikmet
- zihninde kurmak
- tasarlamak, niyet etmek, planlamak,
- kasdetmek