- gözden geçirmek
okumak
- yoklama
isim Yoklamak işi, kontrol"Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu." - R. Ilgaz
- kontrol etmek
denetlemek
- teftiş
isim Denetleme"Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." - M. Ş. Esendal
- denetleme
isim Denetlemek işi
- teftiş etmek
denetlemek"Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." - M. Ş. Esendal
- araştırmak
-i Birini veya bir şeyi bulmak için bir yeri gözden geçirmek"Odayı iyice araştırdım ama aradığımı bulamadım."
- muayene etmek
bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığının nerede olduğunu araştırmak"Doktor muayenesine gitmek için aldığı her randevunun ardından korkudan iştahı kesiliyordu." - S. Erez
- yoklamak
-i Dokunarak incelemek"Hem kendimi hem etrafımda gördüğüm eşyayı elimle yokladım." - R. H. Karay
- denetlemek
-i Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını incelemek, murakabe etmek, teftiş etmek, kontrol etmek"Kullanılacak tüm malzemeleri denetleyip her gelişmeden anında haberdar edilmek istiyordu." - E. Şafak
- incelemek
-i Bir işi veya bir şeyi ele alıp özelliklerini, ayrıntılarını inceden inceye, özenli bir biçimde anlamaya, öğrenmeye çalışmak, tetkik etmek"Ne kitap okur ne de başkalarının düşüncesini inceler." - S. Birsel
- bakmak. inspection muayene
- denetlemek, incelemek, gözden geçirmek, yoklamak
- teftiş.