- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- geçirmek
-i Geçme işini yaptırmak, geçmesini sağlamak
- bulaştırmak
-i, -e Bulaşmasına yol açmak
- etkilemek
-i Etkiye uğratmak, tesir etmek"Toplumu etkileyen olaylara herkes kendi yorumunu katıyor." - N. Cumalı
- geçme
isim Geçmek işi, mürur
- kapmak
-i Birdenbire yakalayarak, çekerek almak"Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım." - H. Z. Uşaklıgil
- bulaştırma
isim Bulaştırmak işi
- sirayet
isim Hastalık başkalarına geçme, bulaşma"Yapılan muayene neticesinde, hastalığın kimseye sirayetine meydan verilmeyecektir." - S. F. Abasıyanık
- ifsat etmek
- geçme.
- hastalığı sirayet ettirmek
- herhangi bir hissi sirayet ettirmek. infection bulaşma