- abes
Gerçeğe, sağduyuya, akla aykırı.
- boş
sıfat İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı"Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." - A. Gündüz
- güçsüz
sıfat Gücü olmayan, âciz
- faydasız
sıfat Yararsız"Bir aralık evden savuşmak da aklına geldi ama faydasız buldu." - M. Ş. Esendal
- başarısız
sıfat Başarı göstermeyen, muvaffakiyetsiz"Başarısız bir öğrenci."
- tesirsiz
sıfat Etkisiz
- etkisiz
sıfat Etkisi olmayan, tesirsiz, nötr
- yeteneksiz
sıfat Yeteneği olmayan, kabiliyetsiz, istidatsız"Yeteneksizimdir, düşündüklerimi gereğince anlatamıyorumdur ama bir yazının güç anlaşılsın ya da hiç anlaşılmasın diye yazılmasını anlayamam." - M. C. Anday
- faydasızca
zarf Faydasız bir biçimde
- başarısız. ineffectually boşuna
- etkisiz, beceriksiz, faydasız, zayıf
- faydasızca.