- belirsiz
sıfat Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz"Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor." - N. F. Kısakürek
- sınırsız
sıfat Sınırı olmayan, bir sınırla ayrılmamış olan, hudutsuz"Deniz gibi korkusuz, deniz gibi sınırsızdırlar." - N. Hikmet
- sonsuz
sıfat Sonu olmayan, bitmeyen, ebedî"Seninle arkadaşlığımız sonsuz olacak." - M. Yesari
- ebedî
sıfat Sonsuz, ölümsüz, bengi"Geçtik hepimiz dörtnala cennet kapısından / Gördük ebedî cetleri bir anda yakından" - Y. K. Beyatlı
- belgisiz
sıfat Belirsiz
- belirtisiz
sıfat Belirtisi olmayan
- abuk sabuk
sıfat Akla, mantığa uymayan, düşünülmeden söylenen (söz), saçma sapan, abuk subuk, abidik gubidik"Bir rüyadan böyle abuk sabuk sonuçlar çıkardığım için kendimi suçlayarak bu tuhaf düşünceleri attım kafamdan." - A. Ümit
- müphem
sıfat Belirsiz"Akşamları başında müphem bir hararet, oysa elleri ayakları buz." - A. İlhan
- sayısız
sıfat Sayılmayacak kadar çok, pek çok, sayımsız"Anadolu bugünkü Türklerin vatanı olmadan önce, sayısız topluma beşiklik etmiştir." - C. Uçuk
- bellisiz
sıfat Belli olmayan, bilinemeyen"Ne kumaştan olduğu bellisiz murdar birer entari..." - H. R. Gürpınar
- süresiz
sıfat Süresi belirli olmayan"Süresiz tatil."
- kesin olmayan
- belirli olmayan
- müddeti olmayan
- belirsiz, sınırsız, sonsuz, sınırsız bir süre için, süresiz, mühletsiz
- sayısı belirsiz
- sayısı çok olan