- içine almak
kapsamak"Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir." - Ç. Altan
- kapsamak
-i İçine almak, sınırları içine almak, şamil olmak
- eklemek
-i Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek"Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir." - T. Buğra
- katmak
-i, -e Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak"Sirkeye su katmak."
- içermek
-i İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek"Düpedüz tehdit içeren yazıların sayısı da hayli kabarıktı." - E. Şafak
- ihtiva etmek
içine almak, içinde bulundurmak, içermek, kapsamak
- şamil olmak
Hukuk, Kapsamak; içine almak
- dahil etmek
- işine almak
- katmak, dahil etmek, içine almak, kapsamak, içermek