- muvakkat
sıfat Geçici"Her muvakkat memuriyet odası gibi sade ve dağınık döşemeli bir yere girdiler." - P. Safa
- çalma
isim Çalmak işi"Kimsenin bilmediği bir havayı çalmaya başladılar." - H. F. Ozansoy
- irticalen
zarf Doğaçlama"Önünde tek kâğıt olmadan irticalen konuştu." - H. Taner
- doğaçtan söylemek
- irticalen söylemek
- o anda uydurmak
- anında uyduran ve çare bulan kimse.
- birdenbire çaresini bulmak. improvisa'tion irticalen şiir söyleme veya çalgı
- improv'isator irticalen şiir söyleyen şair
- irticalen söylemek, doğaçtan söylemek, uyduruvermek, yapıvermek
- irticalen söylenmiş şiir veya çalınan müzik parçası
- irticali söylemek
- o anda uydurma. im'proviser
- çalgı çalmak veya şiir söylemek