- anlamına gelmek
bir anlam bildirmek
- işaret etmek
bir şeyi, bir durumu el, yüz hareketleriyle anlatmak, göstermek"Noktalama işaretleri."
- ima etmek
dolaylı anlatmak, anıştırmak, ihsas etmek"Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen." - P. Safa
- kapsamak
-i İçine almak, sınırları içine almak, şamil olmak
- belirtmek
-i Açıklamak, tebarüz ettirmek"Üzüntülerini, kırgınlıklarını dudak büküp susarak belirtir." - N. Cumalı
- demek
nsz Söylemek, söz söylemek"Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar." - B. Felek
- kastetmek
-i Amaçlamak, amaç olarak almak"Ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum." - S. F. Abasıyanık
- demek istemek
bir şeyi anlatmak istemek"Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar." - B. Felek
- manasına gelmek
anlamına gelmek"Ne Hak buyruğun tutarsın ne kul sözün işitirsin / Hiç bilmezsin mana nedir, ne dilde çağırmak gerek" - Yunus Emre
- ifade etmek
anlatmak"Bu kitabın bende hazin bir intiba bıraktığını söylersem yanlış bir ifadede bulunmamış olurum." - A. H. Çelebi
- gerektirmek
-i Gerekli kılmak, icap ettirmek, istilzam etmek
- içermek
-i İçine almak, içinde bulundurmak, ihtiva etmek"Düpedüz tehdit içeren yazıların sayısı da hayli kabarıktı." - E. Şafak
- murat etmek
dilemek, istemek
- demek olmak, anlamına gelmek, dolayısıyla anlatmak, sezindirmek, ima etmek, içermek, kapsamak, gerektirmek
- zımnen delâlet etmek