- örnek almak
bir kimseye huy ve davranışta uymak, birini ölçü olarak benimsemek"Mehmet Akif'in yetişmesi, gençlere bir örnek olarak anlatılmaya layıktır." - İ. A. Gövsa
- taklit
isim Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu
- taklit etmek
bir kimseye veya bir şeye benzemeye çalışmak"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu
- taklidini yapmak
bir şeyin veya kimsenin konuşmasını, davranışını komik bir biçimde tekrarlamak"Her memleket başkalarının yeniliklerini taklit ile başladığı intizama kendisinin eskiliklerini tahkik ile nihayet verir." - A. H. Müftüoğlu
- benzemek
-e İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak"Ona göre işlemeyen, kurulmuş, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi." - A. H. Tanpınar
- öykünmek
-e Birinin yaptığı gibi yapmak, birine veya bir şeye benzemeye çalışmak, taklit etmek"Ölçümüz ve ölçütümüz, varsa yoksa Batı. Batı'ya öykünüyoruz." - T. Dursun K
- benzetmek
-i, -e Benzer duruma getirmek"Görevler insanları birbirlerine benzetiyor." - A. Kutlu
- andırmak
-i Benzer yanları bulunmak, çağrıştırmak"Şiirde gazete havadisini andıran bir mısra da bulunabilir." - A. H. Çelebi
- taklit etmek, öykünmek, örnek almak, benzemek