- budala
sıfat Zekâca geri olan (kimse), alık"Biz ondan yaşlı üç akıllı bu budalaya inandık." - H. R. Gürpınar
- enayi
sıfat Fazla bön, avanak, et kafalı, budala"İyice buldum kafayı, sen daha bulmadıysan enayisin." - A. İlhan
- ahmak
sıfat Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal"En doğru, en yüksek fikir, bir cahil veya ahmağın elinde gülünç, değersiz bir hâle gelebilir." - M. Kaplan
- alık
sıfat Sersem, budala, ebleh"Sen ne alık herifsin be? Beni duyuyor musun?" - N. Hikmet
- aptal
sıfat Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık"Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum." - Y. Z. Ortaç
- dangalak
isim Akılsız, düşüncesiz kimse"Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu." - Ö. Seyfettin
- salak
sıfat Giyinişinden, konuşma ve davranışlarından seviyesiz, dengesiz ve saf olduğu anlaşılan (kimse)"Hem evli barklı bir kadın olduğundan haberi yok mu bu salak şeyin?" - A. Kutlu
- allahlık
sıfat Kendisinden hiçbir işte yararlık umulmayan saf ve zararsız (kimse)"Bu adam allahlığın biri, elinden bir şey gelmiyor."
- Sağlık-Tıp, Doğuştan aptal.
- geri zekâlı kimse
- aptal, salak, ahmak, doğuştan geri zekâlı kimse
- idiyot