- sessiz
sıfat Sesi olmayan, ses çıkarmayan"Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl / Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl / Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle" - H. F. Ozansoy
- sükût
isim Susma, konuşmama, söz söylememe, sessizlik"Şu birkaç dakikalık sükûtumuzda bize en güzel hitabelerinden birini dinletebilirdin." - A. N. Asya
- süs
isim Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs
- kapatmak
-i Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek"Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar." - H. Taner
- durgun
sıfat Sakin"Deniz masmavi, hava durgun, her taraf ılıktı." - R. H. Karay
- yatıştırmak
-i Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak"Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı."
- sakinleştirmek
-i Sakinleşmesini sağlamak, sessiz, dingin bir duruma getirmek
- sükunet
Kur’an-ı Kerim, Durgunluk, dinginlik, sessizlik, huzur, rahat, dinme, yatışma.
- sakinlik
isim Sakin olma durumu, durgunluk, sessizlik, dinginlik, sükûnet"Ağaçlar, çimler, çiçekler, ikindi güneşinin sakinliği içindeydiler." - Ç. Altan
- sessizlik
isim Ortalıkta gürültü olmama durumu, sükût"Bilmez yalnız yaşayanlar / Nasıl korku verir sessizlik insana" - O. V. Kanık
- susturmak
-i Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak"Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." - F. R. Atay
- susmak
nsz Konuşmasını kesmek"Son mısraları acele okuyarak susmuştu." - H. F. Ozansoy
- örtbas etmek
- derin sessizlik
- sükut etmek
- kapatmak.
- sesini kesmek. Hush! Susun! hush money susmalık
- sus payı. hush up örtbas etmek
- susmak, susturmak, sessizlik