- atma
isim Atmak işi"Yolda giderken balgamını herkesin geçtiği yola atmayı çok doğal sayanı neden seveyim?" - A. Ağaoğlu
- fırlatmak
-i Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak"Kalemi kâğıdı fırlatıp yatağıma koştum." - A. Kabaklı
- atmak
-i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."
- savurmak
-i Havaya atıp dağıtmak, saçmak"İşçiler buğdayı savurmakta ve taneyi samandan ayırmaktadır." - N. F. Kısakürek
- kusmak
nsz Midenin içindekini basınçla ağızdan dışarı atmak, çıkarmak, kay etmek, istifra etmek
- fırlatma
isim Fırlatma işi
- fırlatma.
- fırlatıp atmak
- hiddetle söylemek
- hızla atmak savurmak
- hızla atış
- fırlatmak, fırlatıp atmak