- dargınlık
isim Dargın olma durumu"Bu dargınlığa onun da canı sıkıldı." - M. C. Kuntay
- darılmak
nsz Hoşa gitmeyen bir tutum, davranış veya söz dolayısıyla gücenip görüşmez olmak, gücenmek, küsmek, ilgiyi kesmek"Kalenin üzerine top atmadılar bahanesiyle darılmadı mıydı?" - Ö. Seyfettin
- kızmak
nsz Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak"Taşlar güneşten kızmıştı."
- öfke
isim Engelleme, incinme veya gözdağı karşısında gösterilen saldırganlık tepkisi, kızgınlık, hışım, hiddet, gazap"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
- öfkelendirmek
-i Öfkelenmesine yol açmak, kızdırmak
- gücenmek
nsz, -e Birinin beklenilmeyen bir davranışı veya sözü karşısında kırgınlık duymak, kırılmak"Kendisine uygulanan bu tavırdan ne darılmıştı ne gücenmişti." - N. Araz
- küsmek
nsz Darılmak
- parlamaya hazır
- bir kimseye öfkelenmek
- kabadayılık göstermek
- surat asma
- dama oyununda atlama fırsatını kaybettiğinden hasmının taşını yutmak
- dama oyununda ceza olarak hasmın taşını yutma. huffish öfkelenmis
- huysuzluk, dargınlık
- kızgın. huffishly öfkeyle kızgınlıkla. huffishness öfke
- kızgınlık. huffy kolay öfkelenir
- öf keli
- öf keli.