- kötü
sıfat İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı"Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." - N. F. Kısakürek
- umutsuz
sıfat Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit"Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." - N. Araz
- karamsar
sıfat, felsefe Kötümser
- kötümser
sıfat, felsefe Her şeyi kötü yanıyla ele alan, hep en kötüyü bekleyen, kötüye yorumlayan, karamsar, bedbin, pesimist, iyimser karşıtı"Günlerimi neşeli ve hülyalı iki kısma ayıran iki tabiatım, kötümser ve iyimser iki felsefem vardı." - A. Ş. Hisar
- boşuna
sıfat Boş, yararsız, gereksiz, beyhude, nafile"Kapıldığı tüm fikirler saçma, kurduğu tüm hayaller boşunaydı." - E. Şafak
- yararsız
sıfat Yarar sağlamayan, yararı olmayan, işe yaramayan, yarayışsız, faydasız, nafile, avantajsız
- çaresiz
sıfat Çaresi bulunmayan, onulmaz"Çaresiz derdimi oğlana anlatıp dükkâna döndüm." - A. Ümit
- ümitsiz
sıfat Umutsuz"Yaralanmıştı, ümitsizdi. Olayı bütün yönleriyle anlattı." - A. Ümit
- nevmit
sıfat Umutsuz, çaresiz
- endişeli
sıfat Endişesi olan"Sıkıntılı, heyecanlı günler yaşıyoruz fakat endişeli değiliz, korkmuyoruz." - E. M. Karakurt
- umarsız
sıfat Çaresiz, çıkar yolu olmayan"İnsan kurtuluşsuz, çaresiz, umarsız bir yaratık mıdır?" - S. İleri
- işe yaramaz
- umutsuz, ümitsiz, yararsız, boşuna, işe yaramaz, yeteneksiz, beceriksiz, kötü