- ümit
isim Umut"Büyük bir ümit, sevinç ve heyecan içinde şu mektubu yazdım." - A. Gündüz
- düş
isim Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin bütünü, rüya"Dadaloğlu'm, sevdası var başımda / Gündüz hayalimde, gece düşümde" - Dadaloğlu
- ümit etmek
umut etmek"Büyük bir ümit, sevinç ve heyecan içinde şu mektubu yazdım." - A. Gündüz
- ummak
nsz Bir şeyin olmasını istemek, beklemek"Umarım ki siz de mayıs hakkındaki bu sevgimi benimle paylaşırsınız." - B. Felek
- istemek
-i İstek duymak, arzulamak"İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." - P. Safa
- arzulamak
-i İstek duymak, özlemek, istemek"O hâl geri gider ve tekrar gelmesi nefsin arzuladığı bir şey olur." - N. F. Kısakürek
- arzu etmek
yürekten istemek"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas
- beklemek
nsz Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak"Ben de seni bekliyordum zaten." - A. Ümit
- umut
isim Ummaktan doğan duygu, ümit"Bu umudum şimdi yavaş yavaş ölüyor." - H. E. Adıvar
- beklenti
isim Gerçekleşmesi beklenen şey"Ondan beklentimi çarçabuk unuttum." - A. Ağaoğlu
- umut etmek
ummak, beklemek"Bu umudum şimdi yavaş yavaş ölüyor." - H. E. Adıvar
- umut etmek, ummak, umut, ümit