- akıl
isim Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us
- fikir
isim Düşünce"Bir fikrin münazarasıyla kütüphanesinin önünde sabahladığımız geceler olurdu." - A. H. Müftüoğlu
- ipucu
isim İnsanı aradığı gerçeğe ulaştırabilecek iz, emare"Elimizde tek ipucu elbisesini diken terzi." - A. İlhan
- işaret
isim Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im"Noktalama işaretleri."
- iz
isim Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare"Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm." - S. F. Abasıyanık
- ima
isim Dolaylı olarak anlatma, üstü kapalı olarak belirtme, işaretleme, anıştırma, ihsas"Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen." - P. Safa
- ima etmek
dolaylı anlatmak, anıştırmak, ihsas etmek"Başkalarına ima ile bile söylemekten çekindiğim en mahrem şeyleri bilen insandın sen." - P. Safa
- öğüt
isim Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat"Bütün öğütlerine itaat ettiğim hâlde hiçbir şeye muvaffak olamıyorduk." - A. Gündüz
- tavsiye
isim Öğütleme, yol gösterme"Doktorların tavsiyesini yerine getirmek için de yürüye yürüye evine vaktinde yetişir." - A. Ş. Hisar
- salık
isim Tavsiye
- dokundurmak
-i, -e Dokunmasını sağlamak"Ayakkabıyı çıkaracak oldular, ben dokundurmuyorum ki adamlar çıkarsınlar." - M. Ş. Esendal
- anıştırma
isim Anıştırmak işi, ima
- ihsas
isim Üstü kapalı anlatma, sezdirme, ima
- işaretleme
isim İşaretlemek işi
- sezindirme
isim Sezindirmek işi
- üstü kapalı söz
- sezindirme, ima, belirti, işaret, yararlı öğüt, ima etmek, dokundurmak, sezindirmek, çıtlatmak
- zımnen işaret
- çıtlanmak
- üstü kapalı söylemek