- yerle bir etmek
temeline kadar yok etmek, tahrip etmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- zarar
isim Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat"Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar." - M. Ş. Esendal
- karışıklık
isim Karışık olma durumu, teşevvüş
- tahrip etmek
yıkmak, kırıp dökmek, bozmak"Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." - S. F. Abasıyanık
- kargaşa
isim Kışkırtma ve karışıklık yoluyla toplumda ortaya çıkan düzen bozukluğu, anarşi
- kaos
isim Evrenin düzene girmeden önceki biçimden yoksun, uyumsuz ve karışık durumu
- kargaşalık
isim Kargaşa durumu, alavere"Bütün bu kargaşalık, bu gürültü içinde çalgıcılar çalıyorlar." - M. Ş. Esendal
- hasar
isim Herhangi bir olayın yol açtığı kırılma, dökülme, yıkılma gibi zarar"Yağmur yollarda hasara yol açtı."
- tahribat
isim Yıkıp bozma, harap etme
- yıkım
isim Yıkma işi
- harap etme
- hasar, zarar ziyan, yıkım, kargaşa
- kırıp geçirmek. play havoc with harap etmek
- yerle bir etmek.
- zarar ziyan . cry havoc savaşlarda askere yağma emri vermek. make havoc of harabeye çevirmek