- canını sıkmak
sözlerle veya davranışlarla kişinin neşesini kaçırmak, huzurunu bozmak
- kavga
isim Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa"O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi." - A. Ümit
- ağız dalaşı
isim Tartışma"Marusa'yla adamın arasında bir ağız dalaşıdır başladı." - N. Hikmet
- ağız kavgası
isim Tartışma
- mücadele
isim Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çaba, savaş
- tartışma
isim Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma"Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi." - T. Buğra
- kavga etmek
birbiriyle atışmak, dövüşmek"O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi." - A. Ümit
- ABD
Kur’an-ı Kerim, Kul, Allah'a ibadet eden kimse.
- rahatsızlık
isim Rahatsız olma durumu, tedirginlik"Bununla beraber içimde bir rahatsızlık var, unutulmaktan korkuyorum." - H. E. Adıvar
- zorluk
isim Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük, zahmet"Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek." - S. Kocagöz
- sıkıntı
isim İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet"İçinin sıkıntısını ondan mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." - P. Safa
- güçlük
isim Zorluk"Halk için, halkla beraber her güçlüğü yeneceğine inanarak dağlar gibi gürlüyor." - E. C. Güney
- kızdırmak
-i Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
- münakaşa
isim Tartışma"Seninki mızıkçılık etmeye kalkıyor da onun için münakaşasını yapıyoruz." - N. Hikmet
- tartışmak
nsz, -le Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak
- rahatsız etmek
rahatını bozmak, rahatını, keyfini kaçırmak"Ömer Ağa rahatsız bir gülümseme ile yüzünü biraz daha buruşturdu." - H. S. Tanrıöver
- aksatmak
-i Bir işi gereği gibi yürütmemek"Çalışmasını da aksatmamıştı üstelik." - A. Kulin
- mücadele.
- sinir etmek
- güçlük, zorluk, bela, mücadele, tartışma, kavga, güçlük çıkarmak, kızdırmak, sinir etmek, huzursuz etmek