- sürgü
isim Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme"Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde." - E. Şafak
- tırmık
isim Tırnak beresi"Yüzünde tırmıklar vardı." - P. Safa
- eziyet etmek
zahmet ve sıkıntı vermek, canını yakmak
- acı vermek
birinin üzülmesine sebep olmak, incitmek"Acıyı sever."
- hırpalamak
-i Örselemek"Yalnız miralayın sağ bacağını bir gülle misketi fena hâlde hırpalamış." - N. Hikmet
- tapan
isim Tarlaya atılan tohumu örtmek için gezdirilen, ağaçtan geniş araç, sürgü
- tırmıklamak
-i Tırmalamak
- kesek kırma makinası
- kesek kırmak
- tırmık çekmek
- asap bozucu .
- diskaro
- sinirlendirmek. harrowing üzücü
- tırmık, sürgü, tapan, sürgü geçirmek, tırmık çekmek, hırpalamak