- pekiştirmek
-i Sertleşmek, katılaştırmak
- pekişmek
nsz Sertleşmek, katılaşmak
- donmak
nsz Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak
- sertleşmek
nsz Sert bir durum almak, katılaşmak"Yarı ağarmış yumuşak kumral sakal tersine dönerek diken gibi sertleşti." - R. N. Güntekin
- katılaşmak
nsz Katı duruma gelmek"Çekilmişti sanki kara toprağın kanı / Yol soğumuş, katılaşmış bir ceset gibi" - E. B. Koryürek
- katılaştırmak
-i Katı duruma getirmek
- alıştırmak
-i Alışmasına yol açmak
- kuvvetlendirmek
-i Güçlenmesini sağlamak, gücünü artırmak"Garp medeniyetine girmek ve Türk harsını kuvvetlendirmek, Türkçülüğün ikiz çocuklarıdır." - O. S. Orhon
- sertleştirmek
-i Sert bir duruma getirmek, sertleşmesine sebep olmak
- kuvvetlenmek
nsz Güç kazanmak, direnci veya gücü artmak"İnsanların talihlerini kendilerinin yaptıkları hakkındaki kanaatimiz kuvvetlenir." - A. Ş. Hisar
- nasırlaşmak
nsz Nasır oluşmak
- yüreği katılaşmak
- duygusuzlaşmak
- kalbi nasır bağlamak
- sertleşmek, katılaşmak, sertleştirmek, katılaştırmak