- horoz
isim, hayvan bilimi Tavukgillerden, tavuğun erkeği olan kümes hayvanı"Denizli horozu."
- çekiç
isim Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti"Saldırmak onun içgüdülerinden biridir ve yöntemi çekiçle felsefe yapmaktır." - S. Birsel
- saldırmak
-e Bir kimseye veya bir şeye karşı saldırı yöneltmek, zarar verici bir davranışta bulunmak, hücum etmek"Bugün şu dakikada onlar hâlâ düşmana saldırıyorlardı." - H. C. Yalçın
- dövmek
-i Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak"Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" - H. E. Adıvar
- yenmek
-i Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek"Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." - A. Ş. Hisar
- tokmak
isim Ağaçtan yapılmış iri çekiç"Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu." - S. F. Abasıyanık
- yumruklamak
-i Yumrukla vurmak"Ağzından kanla karışık diş parçalarını, onu yumruklayanların suratlarına tükürdü." - Halikarnas Balıkçısı
- çekiçlemek
-i Çekiçle dövmek
- yumruk atmak
- plan yapmak
- tüfek horozu
- çekiçle vurmak
- muhtelif aletlerin uzunca
- zihnen çok çalışmak
- çekiçle işlemek
- azm-ı matraka
- çekiç, tokmak,
- hücum etmek. hammer an idea into one' head bir kimsenin kafasına bir fikri sokmak
- hızla atmak
- plan yapmak.
- uğraşıp durmak. hammer away durmadan çalışmak. hammer out şekil vermek
- yassı ve ekseriya oynak kısımları
- zorla anlatmak. hammer at azimle uğraşmak
- çekiçkemği
- çok zor durumda. claw hammer tırnaklı çekiç. come under the hammer açık artırma ile satılmak. pick hammer tek ağızlı kazma.