- bayağı
sıfat Aşağılık, pespaye"Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi." - Ö. Seyfettin
- adet
isim, matematik Sayı"İşe giren kadınların adedi günden güne çoğalıyor." - N. Hikmet
- adi
sıfat Değersiz, kötü, sıradan, hiçbir özelliği olmayan"Sonra redingot devri geldi ve redingot içinden yarı uşak, yarı kapı kulu, riyakâr, adi bir nesil türedi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- alışılmış
sıfat Her zamanki, mutat"Yayımcılar, kazanç amacıyla alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." - N. Cumalı
- mutat
sıfat Alışılmış, alışılan"Halk onu okuyor ve seviyor, polis ve mürteci çevreler ise ona kin besliyor ve mutat vasıtalarla tasfiye etmeye çalışıyorlardı." - N. Hikmet
- alelade
sıfat Her zaman görülen, olağan"Bu namaz, alelade bir ibadet değildi." - R. E. Ünaydın
- alışkanlık
isim Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam"Yılların verdiği alışkanlıkla, kendimden emin konuşuyorum." - A. Ümit
- alışık
sıfat Herhangi bir duruma alışmış olan"Onun böyle durmasına alışık değilim." - A. Ağaoğlu
- her zamanki
- alışılagelmiş
- alışılagelmiş şekilde
- âdetler gereği
- itiyat edinilmiş
- alışılagelmiş, alışılmış, adet haline gelmiş, her zamanki, bir şeyi alışkanlık haline getirmiş, alışmış
- daimi. habitually alışıldığı şekilde
- mutat oluş
- mutat oluş.
- âdet üzere. habitualness alışkanlık