- taşmak
nsz Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak"Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı." - H. Taner
- taşma
isim Taşmak işi
- fışkırmak
-den Gaz veya sıvılar bir yerden basınç etkisiyle yukarıya doğru birdenbire ve hızla çıkmak"Suya en başköşeyi ayırmalarının nedeni de iyi suyun, hemen hemen memleketimizin dört bucağından fışkırmasıdır." - S. Birsel
- coşma
isim Coşmak işi, galeyan"Kadın bir izzetinefis coşmasına benzeyen öfke ile gözlerini açtı." - P. Safa
- coşmak
nsz Duygu ve düşünceleri güçlü bir tepki ile dışarı vurmak, galeyan etmek"Askerler sevgili efendilerinin yüzünü görür görmez coşuyorlar." - Y. K. Beyatlı
- sel gibi akmak
sıvılar için bol ve gür akmak
- fışkırma
isim Fışkırmak işi
- fışkırtmak
-i Fışkırmasını sağlamak
- şiddetle akıtmak
- fışkırmak, aşırı hayranlık göstermek, bayılmak, gırtlaktan, gırtlakla ilgili, gırtlak