- biçim
isim Biçme işi"Ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı." - Ö. Seyfettin
- biçim
isim Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkâl"İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." - S. Birsel
- şekil
isim Biçim
- elbise
isim Giysi"Üzerinde hafif elbiseler vardı, başı kavuksuzdu." - A. Kabaklı
- bahane
isim Bir şeyin gerçek sebebi gizlenerek ileri sürülen uydurma sebep"Birtakım bahanelerle elimden kurtulacağını mı sanıyorsun?" - A. M. Dranas
- kılık
isim Bir kimsenin giyinişi, dış görünüşü, üst baş"Delikanlı kopuklar, kılıklarından, giyinişlerinden belli oluyorlar." - M. Ş. Esendal
- giysi
isim Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, kıyafet, esvap, libas, urba"Hanımlar tatil köylerinde son moda giysiler giyiyorlar." - Ç. Altan
- gösteriş
isim Gösterme işi
- maske
isim Boyalı karton, kumaş veya plastikten yapılan ve başkalarınca tanınmamak için yüze geçirilerek kullanılan yapma yüz
- tarz
isim Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr"Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı?" - A. M. Dranas
- kisve
isim Kılık kıyafet"Lakin bir türlü ahaliye mahsus kisveyi üzerinden atamamış." - R. H. Karay
- dış görünüş
- aldatıcı görunüş
- hileli görünüş
- kisve.