- kefil
isim Borcunu ödemeyenin veya verdiği sözü yerine getirmeyenin bütün sorumluluğunu üzerine alan kimse"Her hâllerine ben kefilim diyordu." - H. R. Gürpınar
- güvence
isim Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu üzerine alması, inanca, teminat, garanti
- teminat
isim Güvence"Sen de bana teminat olarak peşin iki yüz lira ver, işe girince iade edeyim." - N. F. Kısakürek
- garanti etmek
bir şeyle ilgili olarak güvence vermek"Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu." - T. Buğra
- garanti
isim Güvence"Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu." - T. Buğra
- inanca
isim Güvence
- kefalet
isim, hukuk Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik"O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış." - A. Ş. Hisar
- garanti etmek.
- güvence, garanti, teminat, kefalet