- güveyi
isim Damat
- Uşak
isim Çocuk
- nişanlı
isim Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı"Artık bizimki, nişanlısı Perihan'ı ekiyor, her gün tek başına plaja geliyordu." - N. Hikmet
- temizlemek
-i Arıtmak"Yeşil alanların, parkların, koruların klorofili kirli havayı süzer, temizler." - H. Taner
- yetiştirmek
-i, -e Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak
- hazırlamak
-i Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek"Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık." - Y. K. Karaosmanoğlu
- taramak
-i Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek"Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." - Y. Kemal
- damat
isim Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi
- güvey
Yöresel-Bölgesel, Damat (Sivas)
- seyis
isim At bakıcısı"O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." - A. Ş. Hisar
- tımar etmek
yaralara bakmak, iyileştirmek, tımarlamak"Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı." - H. Taner
- giyinip kuşanmak
özenli bir biçimde giyinmek"Herkes siyahlar giyinmiş." - A. Ümit
- kaşağılamak
-i Tımar etmek için hayvana kaşağı sürmek"Günde iki defa hepsini kaşağılayıp ayrı ayrı ovuyordum." - Ö. Seyfettin
- kendine itina etmek
- çeki düzen vermek
- damat, seyis,
- özel eğitim vererek siyasi memuriyete hazırlamak.
- İngiliz sarayının hademelerinden biri