- yumru
isim Yuvarlak, şişkin şey"Alnında bir yumru var."
- budak
isim, bitki bilimi Ağacın dal olacak sürgünü
- yamru yumru
sıfat Yumru"Ökçeleri çarpık, uçları kalkık, yamru yumru ayakkabıları toz içindeydi." - R. H. Karay
- boğum
isim Boğulmuş, sıkılmış yer
- burmak
-i Bir şeyi iki ucundan tutup ekseni etrafında ters yönlere çevirerek bükmek"Bazı sıkı zamanlarda öyle olur ki sırtımdan çıkan gömleği elimde burup sıktığım zaman, tekneden çıkmış çamaşır gibi zırıl zırıl su akar." - R. N. Güntekin
- boğum boğum
sıfat Çok boğumlu"Sanki Çakır'ın boğum boğum bileğini muayeneye alan genç adam bu değildi." - T. Buğra
- yıpranmış
- iri budak
- gnarly budaklı
- iri budak, burmak
- yamru yumru bir hale getirmek. gnarled