- ad
isim Bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan söz, isim, nam"Görmediniz mi, adını söyleyince herkes put kesiliyor." - A. H. Tanpınar
- ad
isim Sayma
- şeref
isim Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur"İnsanın şerefi. Yurdun şerefi."
- cennet
isim, din b. (***) Dinî inanışlara göre imanlı, dünyada iyi işler yapmış kimselerin öldükten sonra sonsuz bir mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak, behişt"Cennet cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri / İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni" - Yunu
- un
isim Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
- zafer
isim Savaşta kazanılan başarı"Al bir kalpak giymişti al / Al bir ata binmişti al / Zafer ırak mı dedim / Aha diyordu" - F. H. Dağlarca
- şöhret
isim Ün"Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı." - R. H. Karay
- iftihar etmek
kıvanç duymak, övünmek"Bu kararı size tebliğ ederken çok derin bir inşirah ve iftihar duyduğumu ehemmiyetle kaydetmek isterim." - H. S. Tanrıöver
- san
isim Bir kimsenin işi, mesleği veya toplum içindeki durumu ile ilgili olarak kullanılan ad, unvan, titr
- görkem
isim Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa
- şaşaa
isim Görkem
- övünmek
-le Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek"Sonra oyuncakları ile övünen bir çocuk gibi gülümseyerek ilave ederdi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- debdebe
isim Görkem"Bir Tanzimat konağının şaşırtıcı debdebesi içinden bu küçük eve düşmüştü." - A. H. Tanpınar
- ihtişam
isim Görkem"Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi." - S. Ayverdi
- medih
isim Övme"Gel ha güzel ha methin söyleyim / Ağzın şeker, dudakların bal gibi" - Dadaloğlu
- övgü
isim Birini, bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı, methiye"İstanbul camilerinin övgüsü üstüne açtıkları konuşmalar bitmek bilmezdi." - N. Cumalı
- ayla
isim Hale
- gururlanmak
nsz Kendini beğenmek, büyüklenmek, kurumlanmak
- hale
isim Bazı yıldızların, özellikle ayın çevresinde görülen geniş ve aydınlık teker, ayla, ağıl (II)"Üstünde gençliğin, masumiyetin, saadetin verdiği bir hale vardı." - H. C. Yalçın
- haşmet
isim Görkem"Ayıldı ve Avrupa haşmetinin tesirini silkeledi üzerinden." - N. F. Kısakürek
- sena
isim Övme
- övünme
isim Övünmek işi, kıvanç, iftihar"Ağabeyimiz övünmeyi çok seviyordu." - A. Kutlu
- celâl
- hale şeklini almak
- çok sevinmek
- şan, ün, şeref, görkem, güzellik, güzel görünüş