-  bir araya gelmek bir yerde toplanmak, buluşmak"Bir ara önümüzden şarkı sesleri geldi." - F. R. Atay  
-  bir araya getirmek toplamak"Bir ara önümüzden şarkı sesleri geldi." - F. R. Atay  
-  sonuç çıkarmak matematik bir işlemi bitirip sonuca ulaşmak  
-  almak -i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı  
-  büzmek -i Buruşturarak, sıkıştırarak veya kıvrım yaparak bir şeyin alanını ve hacmini küçültmek  
-  kazanmak -i Kazanç sağlamak"Bu beş lirayı bitirmeden ben para kazanmalıyım." - P. Safa  
-  toplamak -i Bir araya getirmek"Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak." - O. S. Orhon  
-  koparmak -i Kopmasını sağlamak, kopmasına yol açmak"O koskoca lenduha gibi gövdenle ipi koparırsın da başımıza iş çıkarırsın!" - O. C. Kaygılı  
-  çıkarmak -den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak  
-  anlamak -i Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak"Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum." - A. Ümit  
-  seçmek -i Benzerleri arasında hoşa gideni seçip almak veya yararlanmak için ayırmak"Ben bu kitabı seçtim."  
-  artmak isim Büyük heybe  
-  tutmak -i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin  
-  buluşmak nsz, -le Bir araya gelmek"Arada sırada da olsa böyle buluşup konuşmak çok güzel oluyor, insanın çevreni genişliyor." - T. Yücel  
-  ölmek nsz Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek"Şerefli insanlar olarak yaşayacak, şerefli insanlar olarak öleceğiz." - E. M. Karakurt  
-  biriktirmek -i Toplayıp yığmak  
-  toplanmak nsz Toplama işine konu olmak"Ağaçtaki meyveler toplandı."  
-  yığmak -i, -e Bir tepe oluşturacak biçimde üst üste koymak  
-  devşirmek nsz Bir araya getirmek, derlemek, toplamak"Köylü kızları gülüşe çağrışa kuru incir devşiriyorlardı." - Halikarnas Balıkçısı  
-  derlemek -i Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek  
-  irinlenmek nsz Yarada irin oluşmak, iltihaplanmak, cerahatlenmek  
- kabul etmek
- kırma yapmak
- harman yapmak
- çıkarsamak
- sayfaları sıraya koymak