- yürekli
sıfat Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretli, cüretkâr"Fakat onlar da aralarında hiçbir delikanlıyı ona eş olabilecek kadar yürekli bulmuyorlardı." - H. E. Adıvar
- güzel
sıfat Göze ve kulağa hoş gelen, hayranlık uyandıran, çirkin karşıtı"Güzel kız. Güzel çiçek." "Yalının en güzel odası bizimdi."
- kibar
sıfat Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan (kimse)"İşte senin bu kibar, bu efendi hâllerine bayılıyorum." - Y. Z. Ortaç
- sevgili
isim Sevilen ve âşık olunan kimse, yavuklu, dost, yâr, canan"Onun mezarında hayatının ilk ve son sevgilisinin mezarında ilk ve son defa ağladı." - N. Hikmet
- sık
sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı"Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç."
- cesaret
isim Güç veya tehlikeli bir işe girişirken kişinin kendinde bulduğu güven
- cesur
sıfat Yürekli"Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir." - İ. O. Anar
- yiğit
sıfat Güçlü ve yürekli, kahraman, alp"Yiğide ölüm geçine / Al beni zülfün ucuna / Sallanayım tel yerine" - Karacaoğlan
- yiğitlik
isim Yiğit olma durumu, yiğitçe davranış, yüreklilik, cesaret"Türk yiğitliği destanları, kendilerine layık olacağı kadar yazılabilmiş değildir." - A. Ş. Hisar
- kahraman
sıfat Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit"Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer" - E. B. Koryürek
- centilmen
sıfat İyi arkadaşlık eden, saygılı, görgülü, kibar (erkek)"Doğrusu ben o zamana kadar bu kadar zarif ve centilmen bir Türk generali görmemiştim." - İ. A. Gövsa
- saygılı
sıfat Saygısı olan, saygı gösteren, hürmetli, hürmetkâr"Annem sıcakkanlı ve saygılıydı." - A. Kutlu
- yürekli, yiğit, cesur, güzel, görkemli,
- cesur gösterişli nazik kibar