- ölçü
isim Bir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, mizan
- pey
isim Bir sözleşmede taraflardan birinin öbürüne işten caymayacağını belirtmek amacıyla önceden verdiği güvence parası"Pey vermek. Pey almak."
- teminat
isim Güvence"Sen de bana teminat olarak peşin iki yüz lira ver, işe girince iade edeyim." - N. F. Kısakürek
- ölçmek
-i En, boy, hacim, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek"Dükkânda arşınla kumaş ölçmekle ömür çürütemeyeceğimi söyledim." - N. Cumalı
- tartmak
-i Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
- kalınlık
isim Kalın olma durumu
- kalibre
isim Mermilerde, ateşli silahlarda çap
- rehin
isim, ticaret Bir borcun ödeneceğine teminat olarak ödenince geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey"Evim rehinde olduğu için ona dalgıçlık etmek zorundayım." - Halikarnas Balıkçısı
- bahis tutmak
- bahse giriş mek
- caneriği
- birkaç çeşit yeşil veya san iri erik
- bkz.gauge
- düelloya davet anlammdayere ablan eldiven
