- ayrıca
zarf Ayrı olarak, başkaca, antrparantez"Adamın biri, el yüz yıkamak için odaya bir leğenle ibrik getirmiş, ayrıca bir tepsi de kahvaltılık yiyecek hazırlamıştı." - İ. O. Anar
- hatta
bağlaç Bile, hem de"Bunlar çok sağlam hatta en sağlam devlet eshamından sayılır." - E. E. Talu
- kaldı ki
bundan başka, bununla birlikte"Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı." - T. Buğra
- üstelik
isim Üste verilen şey, fark"Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."
- bir de
ve olana katarak, fazladan
- dahası
isim Fazlası, ilavesi
- bundan başka
- bundan başka, ayrıca, üstelik, bunun yanında