- donma
isim Donmak işi
- buz bağlamak
sıvıların yüzeyi donmak"Hep kar yağmıştı, her yer buzdu." - T. Dursun K
- buz kesilmek
şaşılacak, üzülecek bir durum karşısında donakalmak"Hep kar yağmıştı, her yer buzdu." - T. Dursun K
- buz tutmak
sıvının üstünde buz oluşmak, buzla kaplanmak"Hep kar yağmıştı, her yer buzdu." - T. Dursun K
- don
isim Giysi
- don
isim Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması
- don
isim At kılının rengi
- fiyatları dondurmak
fiyatların yükselmesini önlemek, fiyatların olduğu gibi kalmasını sağlamak"Fiyatı her ne ise derhâl tediye ederim." - N. Hikmet
- uyuşmak
nsz Soğuk, basınç vb. yüzünden vücudun bir yerinde, duygu ve hareket geçici olarak azalmak"Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim diye kompartımanımda uzandım." - A. Haşim
- sabitlemek
-i Sabit duruma getirmek
- dondurmak
-i Donmasını sağlamak
- donmak
nsz Sıvı, soğuğun etkisiyle katı duruma gelmek, buz tutmak
- dondurma
isim Dondurmak işi
- üşümek
nsz Isı yokluğundan, azlığından veya ısı kaybından etkilenmek, soğuğun etkisini duymak"Üşümüş, donmuş gibi, kaba, nasırlı, pis ellerini karnının üstünde sıkıyordu." - Ö. Seyfettin
- buzlanmak
nsz Buzla kaplanmak, buz tutmak
- donakalmak
nsz Şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek"Kaşlarını kaldırarak kafasını salladığı saniye donakalmıştım." - S. M. Alus
- narh koymak
ihtiyaç maddeleri için değişmez fiyat belirlemek
- donmak, dondurmak,
- buz haline getirmek
- donarak ölmek
- çok üşümek