-  dolu isim Havada su buğusunun birden yoğunlaşıp katılaşmasından oluşan, türlü irilikte, yuvarlak veya düzensiz biçimli buz parçaları durumunda yere hızla düşen bir yağış türü"Dolu ekinlerini vurmuşsa bir yıl aç demekti." - T. Buğra  
-  dolu sıfat İçi boş olmayan, dolmuş, meşbu, pür, boş karşıtı"Su ile dolu bir şişe."  
-  gergin sıfat Gerilmiş durumda olan"Her hadisenin rüzgârı onun gergin sinirlerini derin derin sarsmıştır." - İ. A. Gövsa  
-  endişeli sıfat Endişesi olan"Sıkıntılı, heyecanlı günler yaşıyoruz fakat endişeli değiliz, korkmuyoruz." - E. M. Karakurt  
-  kaygılı sıfat Kaygısı olan, üzüntülü"Kadın kaygılı bir sesle bağırdı." - H. E. Adıvar  
- dolu, yüklü, endişeli, kaygılı, gergin
- yüklü. fraught with danger çok tehlikeli.