- arızi
sıfat Sonradan olan, dıştan gelen
- rastlantı
isim Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf"Bir gün Sahaflar Çarşısı'nda amaçsızca dolaşırken rastlantıyla eline bir kitap geçmiş." - İ. Aral
- tesadüfi
sıfat Rastlantısal"Sahifede tesadüfi bir fark bulunsa bu arızi farkı göremeyecekti." - H. Taner
- rastlantısal
sıfat Rastlantı ile ilgili, tesadüfi"Dünya ne denli rastlantısal ise şiir de o denli rastlantısaldır." - M. C. Anday
- kazara
zarf Kaza sonucu, yanlışlıkla, bilmeden, kazaen, ezkaza"Kazara çarptım herifçioğluna, koyduğu şeytan minarelerinin üstüne kıçüstü düşüverdi." - S. F. Abasıyanık
- rastlantı.
- şans eseri olarak
- bir rastlantı sonucu vaki olan
- fortuity tesadüf
- kazara. fortuitousness
- rastlantısal, şans eseri olan, kazara, tesadüfi
- tesadüfi. fortuitously tesadüfen