- heyecan
isim Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu"Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor." - M. Yesari
- şaşkınlık
isim Şaşkın olma durumu
- şaşırtmak
-i Şaşırmasına sebep olmak"İşte Galip, böyle bir muhitte herkesi şaşırtan büyük bir kabiliyetle meydana çıkıverdi." - A. H. Çelebi
- heyecanlanmak
nsz Herhangi bir nedenle güçlü, geçici bir duygulanımdan etkilenmek, heyecana gelmek, coşmak"Cümleleri parlaktı, jestlerle konuşuyordu, heyecanlandırıyor ve heyecanlanmış görünüyordu." - T. Buğra
- telâş
Trafik ve İlk Yardım, Herhangi bir nedenle acelecilik, kaygı, tasa, endişe, şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa.
- bocalamak
nsz Gemi rüzgâra karşı gidemeyerek sürüklenmek
- bocalama
isim Bocalamak işi
- telâşa düşürmek şaşırmak
- telâşlanmak
- bocalama.
- şaşırtmak, telaşlandırmak, kafasını karıştırmak, telaş, heyecan, şaşkınlık, bocalama