- çakmak
isim Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası"Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı." - B. Felek
- çakmak
isim, tıp (***) Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı
- çakmak
-i, -e Vurarak sokup yerleştirmek"Çiviyi tahtaya çakmak."
- sınavda bırakmak
sınavda başarısız saymak"Annem, derslerine çalışıp eylülde sınavları başarması gerektiğini hatırlatıyordu." - A. Kutlu
- bırakmak
-i Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak
- kalmak
nsz Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek"Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı." - T. Buğra
- başaramamak
- sınav/sınıfta kalma,
- başarı kazanamamak
- sınav veya sınıfta kalma. flunk out başarısızlıktan dolayı okulu bırakmak veya bıraktırmak.