- gelişme
isim Gelişmek işi, inkişaf, neşvünema, tekâmül, evolüsyon"Şiir, uygarlıkların doğuşunda, gelişmesinde ilk işaret oluyor." - N. Cumalı
- sallama
isim Sallamak işi
- süs
isim Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs
- gösteriş
isim Gösterme işi
- süslemek
-i Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek"Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." - S. F. Abasıyanık
- sallamak
-i Düzenli bir biçimde ve hep aynı doğrultuda hareket ettirmek"Sen yine anahtarını çıkar, salla, eğlendir." - H. E. Adıvar
- refah
isim Gönenç"Sağlığında borç içinde olmakla beraber müthiş bir refah havası içinde yüzen aile beş parasız kalıyor." - S. F. Abasıyanık
- ilerlemek
nsz Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak"Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu." - H. E. Adıvar
- muvaffak olmak
başarmak
- çalkalamak
-i Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak"Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" - A. İlhan
- gelişmek
nsz, biyoloji Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak"Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir." - S. F. Abasıyanık
- tezyin etmek
süslemek
- büyümek
nsz Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek"Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken." - F. H. Dağlarca
- serpilmek
nsz Serpme işine konu olmak"Cam kırıkları su gibi dört tarafa serpildiler." - A. İlhan
- zenginleşmek
nsz Zengin duruma gelmek
- inkişaf etmek
gelişmek"Kocam, hadiselerin inkişafını beklemek lazımdır, diyor." - H. E. Adıvar
- fanfar
isim, müzik Bakır üflemeli çalgılardan oluşan orkestra
- neşvünema bulmak
gelişmek
- serpilme
isim Serpilmek işi"Gökler bulutlanıyor rüzgâr serinliyordu / Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince" - F. N. Çamlıbel
- tumturak
isim Gösteriş, debdebe
- yıldızı parlamak
başarı yönünden herkesin dikkatini çekecek bir duruma gelmek, ün kazanmak"Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük" - Y. K. Beyatlı
- başarı kazanmak
- fantazi
- çiçek açmak
- gelişerek
- gösterişli bir şekilde
- gözde olmak
- merasim borusu
- el sallamak, elini kolunu sallayarak dikkat çekmeye çalışmak, sağlıklı bir biçimde büyümek, gelişmek, gösteriş, hava
- gösterişli hareketlerde bulunmak
- kibirli jestler yapmak
- savurma. a flourish of trumpets merasim borusu. flourishingly serpilerek
- selam havası
- süslü bir dil kullanmak
- yıldlzı parlayarak
- yıldlzı parlayarak.