- yarma
isim Yarmak işi
- çatlak
sıfat Çatlamış olan"Çatlak bardak."
- yarık
isim Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak"Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk." - A. Gündüz
- çizik
isim Çizgi
- çatlamak
nsz Parçaları ayrılıp dağılmayacak bir biçimde yarılmak"Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi." - E. Şafak
- çatlatmak
-i Çatlak duruma getirmek"Elindeki ustura ile çatlatacağı bu canlı yemişe baktı." - Ö. Seyfettin
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- yarmak
-i Uzunlamasına bölüp ayırmak"Odunu yarmak."
- rahne
isim Gedik"Bir taraftan aylık taksiti bütçesinde büyük bir rahne açan bu borcu senelerce ödeye ödeye bitirememiş." - A. Ş. Hisar
- çatlamak.
- cilt veya mukozanın hafifçe veya yüzeysel olarak çatlaması
- fisur
- çatlak, yarık