- bir kere
zarf Aslında"Bir kere sen konuşunca öteki şıp diye anlayacak." - E. Şafak
- ilk
sıfat Zaman, sıra, yer ve önem bakımından ötekilerden önce gelen, son karşıtı
- önce
zarf İlk olarak, başlangıçta, sonra karşıtı"Önce hep birlikte basın suçunu tarif edelim." - B. Felek
- evvela
zarf Önce, ilk önce, ilkin"Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi." - P. Safa
- ilk önce
zarf Önce, en önce, en başta"Bu sözün doğruluğunu yahut yanlışlığını anlamam için ilk önce bana bülbülün ne çektiğini anlatın." - N. Hikmet
- ilkin
zarf Başta, başlangıçta, önce, iptida"Ortalıkta gergin bir hava esiyordu, ilkin yadırgamadım." - A. Ağaoğlu
- öncelikle
zarf Öne alınarak, daha önce olarak"Bu tasarı, Mecliste öncelikle görüşülecek."
- ilk olarak
- birincisi
- ilkönce
- herşeyden önce
- önce, ilk önce, birincil olarak, herşeyden önce, ilk başta