- boya
isim Renk vermek, dış etkilerden korumak için eşyanın üzerine sürülen veya içine katılan renkli madde"Tırnaklarının boyasını beğenmiyorum." - F. R. Atay
- amaç
isim Ulaşmak istenilen sonuç, maksat"Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar." - A. Ümit
- son
sıfat Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa
- bitirme
isim Bitirmek işi"Öğrenimini bitirmeye bir yıl kala Türkiye'deki büyük fabrika sahiplerinden çağrılar alıyormuş." - M. C. Anday
- cila
isim Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik
- varış
isim Varma işi
- yok etmek
ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek
- sona ermek
son bulmak"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa
- son vermek
bitirmek, sona erdirmek"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa
- ikmal etmek
bitirmek, tamamlamak"Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş." - A. İlhan
- nihayet
isim Son"Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." - Ö. Seyfettin
- mahvetmek
-i Yok etmek
- yıkmak
-i Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek"Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı." - M. Ş. Esendal
- bitmek
nsz Tükenmek"Dün akşam param bitmişti." - S. F. Abasıyanık
- tamamlamak
-i Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek"Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." - N. F. Kısakürek
- bitirmek
-i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa
- tamam
sıfat Bütün, tüm"Paranın tamamını verdim."
- terbiye etmek
eğitmek"Hepsi de karşılıklı bir iyilik ve bir terbiyeden istifade etmekteydiler." - A. Ş. Hisar
- bitiş
isim Bitme işi"Romanlarda olduğu gibi bir başlangıç, bir bitiş arzu ediyordu." - S. F. Abasıyanık
- gaye
isim Elde edilmesi gereken, ulaşılmak istenen şey, amaç"İnsanoğlunun gayesi ölmek değil, yaşamak ve galebe çalmaktır." - M. Kaplan
- bütünlemek
-i Eksiksiz duruma getirmek, tamamlamak
- bitim
isim Bitme işi
- haşıllamak
-i Dokumayı unlu veya çirişli sıvıya batırmak
- perdah
isim Parlatma, parlaklık verme
- sonlandırmak
-i Sona erdirmek"Tümceyi sonlandıran buyurgan nokta yerine, sorulara açık, bitimsiz üç noktayı yeğlediklerini belirtmişti." - T. Uyar
- tamamlama
isim Tamamlamak işi, tamlama, itmam"Öğrenimini tamamlaması için devlet bursuyla Almanya'ya gönderiliyor." - N. Cumalı
- telef etmek
hayvanı öldürmek
- tüketmek
-i Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak"Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." - E. E. Talu
- sona erdirmek
- bitirmek, tamamlamak, sona erdirmek, bitmek, sona ermek,
- en mükemmel durum
- nihayet bulmak
- son iş