- samimiyet
isim İçtenlik"Hayatın kokusu ve rengi olan samimiyet sizden uçup gitmişti." - Y. K. Karaosmanoğlu
- içtenlik
isim İçten olma durumu, içten davranış, samimilik, samimiyet"Bütün içtenliğimizle aksaklıkları sıralamıştık." - A. Ümit
- alışkanlık
isim Bir şeye alışmış olma durumu, alışkınlık, alışmışlık, alışkı, itiyat, huy, meleke, ünsiyet, yordam"Yılların verdiği alışkanlıkla, kendimden emin konuşuyorum." - A. Ümit
- hususiyet
isim Özellik"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas
- aşinalık
isim Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık"İstanbul'un öyledir baharı / Bir aşk oluverdi aşinalık" - Y. K. Beyatlı
- arsızlık
isim Arsız olanın durumu veya arsıza yakışacak davranış, yılışıklık, sırnaşıklık"Üçünü birden almak arsızlığına kalkma. Pay edelim." - H. R. Gürpınar
- laubalilik
isim Laubaliye yakışır davranış, ciddiyetsizlik"Eski ihmal ve laubaliliğe mukabil şimdi bilakis büyük bir alaka gösteriliyor." - A. H. Çelebi
- teklifsizlik
isim Teklifsiz olma durumu
- bilme
isim Bilmek işi"Bir cemiyetin ilerlemesi, neyin ehemmiyetli olduğunu bilmeye bağlıdır." - M. Kaplan
- samimilik
isim İçtenlik"Ya bu çocuklar benimle şimdi konuşurken samimiliklerini birdenbire kesiverirlerse..." - S. F. Abasıyanık
- ünsiyet
isim Alışkanlık"Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu." - O. Aysu
- davranışlarda serbestlik
- iyi bilme, aşinalık, yakınlık, içtenlik, samimilik, laubalilik
- iyice tanıma